Kırık kalp gerçekten öldürür mü? Uzmanların yanıtı net!

Katılımcılar, yas belirtilerinin şiddeti ve süresine göre beş farklı gruba ayrıldı. Frontiers in Public Health dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, “yüksek yas” grubundaki bireylerin, on yıl içinde ölüm oranı, düşük düzeyde yas yaşayanlara göre yüzde 88 daha fazlaydı.
Bu grup, kayıplarının üzerinden üç yıl geçmesine rağmen terapiye gitme ya da antidepresan kullanma ihtiyacı duyan bireylerden oluşuyordu. Yedinci yıldan sonra bu fark azalsa da, ilk yıllarda zihinsel ve fiziksel etkiler oldukça belirgin seyrediyordu.
Çalışmanın yazarı Mette Kjaergaard Nielsen, yüksek yas semptomlarının kalp-damar hastalıkları, ruh sağlığı sorunları ve hatta intihar oranları ile daha önce ilişkilendirildiğini belirtti. Ancak doğrudan ölüm oranıyla ilişkisinin hâlâ daha fazla araştırılması gerektiğini vurguladı.
Araştırma ayrıca yüksek yas grubundaki bireylerin, sevdikleri ölmeden önce daha fazla psikiyatrik ilaç kullandıklarını ve daha düşük eğitim düzeyine sahip olduklarını gösterdi. Bu durum, yas sürecinde daha fazla zihinsel kırılganlık taşıdıklarına işaret ediyor.
Katılımcıların ortalama yaşı 62 olduğundan, yaşlanmaya bağlı sağlık sorunları da ölüm riskine katkı sağlayan başka bir faktör olabilir. Ayrıca çalışmaya katılanların çoğunun kadın olduğu belirtildi.
Araştırmanın küçük ölçekli olması (yüksek yas grubunda sadece 107 kişi bulunması) nedeniyle sonuçların daha geniş örneklemlerle teyit edilmesi gerekiyor. Ancak elde edilen bulgular, yas sürecinin sadece duygusal değil, aynı zamanda biyolojik sonuçları da olabileceğini gösteriyor.
KIRIK KALP SENDROMU ÖLDÜRÜR MÜ?
Araştırmada vurgulanan bir diğer önemli konu ise “kırık kalp sendromu” olarak bilinen takotsubo kardiyomiyopatisi. Bu durum kalbin geçici olarak büyüyerek iyi pompalayamamasına ve kalp yetmezliğine neden olabiliyor. Özellikle sevilen birinin ölümünden sonra görülen bu sendrom, kalp kriziyle karıştırılabiliyor.
2024 yılında yayımlanan başka bir çalışmaya göre, bu sendrom kadınlarda daha sık görülse de, erkeklerde ölüm riski daha yüksek. Özellikle eşini kaybeden erkeklerin, kalp hastalıkları, intihar ve sindirim-solunum yolu sorunlarına bağlı ölümlere daha açık olduğu belirlendi.
Son olarak Nielsen, bu bulguların doktorlar açısından önemli bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti:
“Yas sürecindeki bireyler birinci basamak sağlık hizmetlerinde özel olarak izlenmeli ya da ileri düzey sağlık hizmetlerine yönlendirilmeli”
Bu habere emoji ile tepki ver
Haber Kaynak : SOZCU.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”